11 Nisan 2017 Salı

Shinzou wo Sasageyo! Attack on Titan Season 2 Opening - Linked Horizon

Okay guys so, the new season of Attack of Titan is really thrilling, and since I'm a fan (lol) I ended up listening this opening for a thousand time now. So, why not make a translation? I'm writing this in english but the translate will be turkish ?! Oh gee



Shinzou wo Sasageyo!

kore ijou no jigoku wa nai darou to shinjitakatta
saredo jinrui saiaku no hi wa itsumo toutotsu ni

tobira o tataku oto wa taezu hidoku busahou de
manukareta saiaku no hi wa akumu no you ni

sugishi hi o aragau mono
yatsura wa kuchiku subeki teki da
ano hi donna kao de hitomi de
oretachi o mitsumeteita

nani o sutereba akuma o mo shinogeru?
inochi sae tamashii sae kesshite oshiku wa koenai

sasageyo! sasageyo! shinzou o sasageyo!
subete no gisei wa ima, kono toki no tame ni
sasageyo! sasageyo! shinzou o sasageyo!
susumu beki mirai o sono te de kirihirake!



Offer Up your Heart!

We wanted to believe there could be no hell worse than this,
But the worst days humanity will face always come so suddenly.

The sound of rapping upon our door was devoid of consideration.
Those days visiting upon us were like a nightmare.

One who betrays the past
They are the enemies to be exterminated!
On that day, what kind of faces and eyes,
Were staring at us?

What needs to be given  up to get through this nightmare
I am willing to give up even my life and my soul

Offer up! Offer up! Offer up your hearts!
All the sacrifices we've made until now were for this moment!
Offer up! Offer up! Offer up your hearts!
With your own hands, open the path to your rightful future!



Kalbini Ada!

Bundan daha da kötü bir cehennemin olamayacağına inanmak istedik
Ama insanlığın felaket dolu günleri her zaman en beklenmedik anlarda geliyor

Kapının önündeki savaş sesleri bir türlü susmak bilmiyor
Davetsiz gelen bu felaket adeta bir kabus gibi.

Geçmişine ihanet eden her kimse
Ortadan kaldırılması gereken düşmanlardır
O gün, ne tür suratlar ve yüzler,
Bizleri izliyordu?

Bu kabustan uyanabilmek için neleri feda etmemiz gerekiyor?
Ben ise hem canımı, hem de ruhumu feda etmeye hazırım.

Ada kendini! Ada kendini! Ada kalbini!
Bugüne kadar yaptığımız bütün fedakarlıkların hepsi tam da şuan içindi!
Ada kendini! Ada kendini! Ada kalbini!

Sahip olduğun ellerle, parlak geleceğimize bir yol açabilirsin!

3 Aralık 2016 Cumartesi

Merhaba! Ben Claudia. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bunu okuyan her kimsen burayı nasıl bulduğuna dair hiçbir fikrim yok. Eğer blogun linkini atmışsam ayrı tabii, ya da herhangi bir yere adresi koyduysam. Her neyse... Neden blogger açtım onu bile bilmiyorum. Arada canım sıkılırsa birkaç öykü yazarım belki. Çevirisini yapmak istediğim de şarkılar var. Bu şarkıların nasıl şarkılar olacağını şimdiden söyleyeyim de hayal kırıklığı olmasın; folktan metale, anime soundtrack'lerinden diğer Japonca şarkılara, ensemble'lardan jazz'a... Yani kısacası, birbirleriyle hiç alakası olmayan türleri içerecek, amaç ve bağlantı taşımadan. Ki taşısa sanırım söylerdim...

25 Eylül 2016 Pazar

Irish Roses: Women of Celtic Song-Kilkelly



Kilkelly, Ireland, 18 and 60, my dear and loving son John
Your good friend the schoolmaster Pat McNamara's so good
as to write these words down.
Your brothers have all gone to find work in England,
the house is so empty and sad
The crop of potatoes is sorely infected,
a third to a half of them bad.
And your sister Brigid and Patrick O'Donnell
are going to be married in June.
Your mother says not to work on the railroad
and be sure to come on home soon.

Kilkelly, Ireland, 18 and 70, dear and loving son John
Hello to your Mrs and to your 4 children,
may they grow healthy and strong.
Michael has got in a wee bit of trouble,
I guess that he never will learn.
Because of the dampness there's no turf to speak of
and now we have nothing to burn.
And Brigid is happy, you named a child for her
and now she's got six of her own.
You say you found work, but you don't say
what kind or when you will be coming home.

Kilkelly, Ireland, 18 and 80, dear Michael and John, my sons
I'm sorry to give you the very sad news
that your dear old mother has gone.
We buried her down at the church in Kilkelly,
your brothers and Brigid were there.
You don't have to worry, she died very quickly,
remember her in your prayers.
And it's so good to hear that Michael's returning,
with money he's sure to buy land
For the crop has been poor and the people
are selling at any price that they can.

Kilkelly, Ireland, 18 and 90, my dear and loving son John
I guess that I must be close on to eighty,
it's thirty years since you're gone.
Because of all of the money you send me,
I'm still living out on my own.
Michael has built himself a fine house
and Brigid's daughters have grown.
Thank you for sending your family picture,
they're lovely young women and men.
You say that you might even come for a visit,
what joy to see you again.

Kilkelly, Ireland, 18 and 92, my dear brother John
I'm sorry that I didn't write sooner to tell you that father passed on.
He was living with Brigid, she says he was cheerful
and healthy right down to the end.
Ah, you should have seen him play with
the grandchildren of Pat McNamara, your friend.
And we buried him alongside of mother,
down at the Kilkelly churchyard.
He was a strong and a feisty old man,
considering his life was so hard.
And it's funny the way he kept talking about you,
he called for you in the end.
Oh, why don't you think about coming to visit,
we'd all love to see you again.




~~~~~~~~~~~~~~



Kilkelly, İrlanda, 18'den 60'a, sevgili oğlum John
Sana bunları yazarken,
Öğretmen arkadaşın Pat Mcnamara çok iyi
bütün kardeşlerin iş için İngiltere'ye gitti
Evimiz çok boş, ve üzücü
Patates ekinlerimiz de biraz bozulmuş durumda
Üçünden yarısı çok kötü
Kız kardeşin Brigid ve Patrick O'Donnell,
Haziran'da evleniyorlar
Annen tren yollarında çalışmamanı,

ve yakın zamanda kesinlikle gelmeni söylüyor


Kilkelly, İrlanda, 18'den 70'e, sevgili oğlum John
Eşine ve 4 çocuğuna da buradan selamlar,
Umarım sağlıklı ve güçlü büyürler
Michael biraz zor durumlar geçiriyor
Galiba hiç öğrenmeyecek
Rutubet yüzünden, etrafta hiç çim kalmadı,
Şimdi ise yakacak hiçbir şey yok
Brigid ise çok mutlu, çocuklarından birine onun ismini vermişsin
Şimdi onun da 6 tane var
İş bulduğunu söyledin, ama ne olduğunu
Ve ne zaman geri geleceğini söylemedin


Kilkelly, İrlanda, 18'den 80'e, sevgili oğlum John
Kötü haberler için üzgünüm,

sevgili yaşlı anneniz öldü
Onu Kilkelly kilisesinin oraya gömdük,
Kardeşlerin ve Brigid de oradaydı
Ama merak etme, oldukça hızlı çabuk öldü,
Son dualarında senin ismini anarak
Michael'ın da döndüğünü duymak çok güzel,
Kendine ev alacak kadar parayla
Şimdi ise çürümüş ekinleri insanlar,
Satabildikleri paraya satıyorlar


Kilkelly, İrlanda, 18'den 90'a, sevgili oğlum John
Sanırım seksenlerime yaklaşmışımdır
Sen gideli 30 yıl oldu
Bana gönderdiğin para sayesinde,
Bugüne kadar tek başıma idare ettim
Michael kendine çok güzel bir ev inşa etti
Brigid'in kızları da büyüdü
Bana ailenin fotoğrafını gönderdiğin için teşekkürler
Hepsi çok güzel birer genç bayan ve erkek olmuşlar
Bir ziyaret için uğrayabileceğini söylemişsin,
Ne büyük bir zevk seni görmek...


Kilkelly, İrlanda,18'den 92'ye, sevgili kardeşim John
Üzgünüm, sana babamızın ölümünü daha evvelden söyleyemedim
Brigid ile birlikte yaşıyorlardı, söylediğine göre oldukça neşeli,
ve sonuna kadar da oldukça sağlıklıymış
Ah, keşke arkadaşın Pat McNamara'nın torunlarıyla onun oynayışını görebilseydin,
Kendisini annenin hemen yanına gömdük, Kilkelly klisesinde
Güçlü, ufak tefek yaşlı bir adamdı
Sürekli senin hakkında konuşması da oldukça komikti,
en son anına kadar da hep seni çağırdı
Ah, neden ziyaret etmeyi düşünmüyorsun?
Hepimiz seni görmekten mutluluk duyarız.


13 Haziran 2016 Pazartesi

I awake so alone

In my dreams I can see you, I can tell you how I feel. In my dreams I can hold you, and it feels so real. I still feel the pain... I still feel your love. 

1 Mart 2016 Salı

DECO*27 ft. Topi - Love Distance Long Affair

Iki wo tomemasu yappaa kurushii desu
Iki wo suimasu san ni ichi
Demo kurushii desu yappa kurushii desu
Kimi ga koko ni inai no wa nande da

Iki ga dekimasu boku ikitemasu
Ikiteiru noni sabishii
Demo ikitemasu waratte ikitemasu
Kimi ga koko ni inai no ni nando

Nee waratte ii yo
Nee naite mo ii yo
Nee okotte ii yo
Suki ni natte ii yo

Nee kisu te ii no
Nee daite mo ii no
Nee kimi dake no boku ni shite kurete ii yo

Kimi ni aemasu atashi ureshii desu
Ikiteiru kara sabishii
Doki wo tomemasu toka itte mimasu
Douka to negaimasu unteach

Nee waratte ii no
Nee naite mo ii no
Nee okotte ii no
Suki ni natte ii no

Nee kisu te ii no
Nee daite mo ii no
Atashi dake no kimi ni shite mo ii no kana

Nee waratte ii yo
Nee naite mo ii yo
Nee okotte ii yo
Suki ni natte ii yo
Nee kisu te ii yo
Nee daite mo ii yo
Nee kimi dake no boku ni shite kurete ii yo

Waratteru (kimi datte)
Naiteru no (kimi datte)
Suki da yo (boku datte)
Mata aeru yo
Matteru

Matteru.


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Nefesimi tutuyorum, ama hayır, gerçekten çok acı verici
O yüzden tekrar nefes alıyorum, 1,2,3...
Ama çok acı verici, evet gerçekten çok acı verici
Neden şimdi, şu anda burada değilsin ki?

Nefes alabiliyorum, hala hayattayım
Evet, hayattayım ama bir o kadar da yalnızım
Fakat yine de yaşamaya devam ediyorum, gülerek, devam ediyorum
Şimdi burada olamasan bile... Ama neden?

Hey, gülebilirsin
Hey, ağlayabilirsin de
Evet, kıza da bilirsin, ve beni sevebilirsin
Hey, beni öpebilirsin
Hey, beni kollarına da alabilirsin
Evet, beni sadece ve sadece "senin" yapabilirsin

Seni görebildiğim zamanlar, çok mutlu oluyorum
Şu an yaşıyor olsam bile, yine de çok yalnızım
Zamanı durdurmak istiyorum, aptalca bir istek olsa da
O yüzden lütfen bir şeyler yap, bu isteği unutturabilecek...

Hey, gülebilir miyim?
Hey, ağlayabilir miyim?
Hey, kıza da bilir miyim?
Hey, bir de, seni sevebilir miyim?

Hey, seni öpebilir miyim?
Peki seni kollarıma alabilir miyim?
Merak ediyorum da, seni sadece ve sadece, "benim" yapabilir miyim? 

Hey, gülebilirsin
Hey, ağlayabilirsin de
Evet, kıza da bilirsin, ve beni sevebilirsin
Hey, beni öpebilirsin
Hey, beni kollarına da alabilirsin
Beni sadece ve sadece, "senin" yapabilirsin...

"Gülüyorsun"
"Evet, sen de"

"Ağlıyor musun?"
"Evet, sen de"

"Seni seviyorum"
"Ben de seni seviyorum

"Eminim ki tekrar görüşeceğiz."
"Bekliyorum."

Evet, bekliyor olacağım.

6 Şubat 2016 Cumartesi

Sound of Silence (Sükunetin Sesi)

Hello darkness, my old friend,
I've come to talk with you again,
Because a vision softly creeping,
Left its seeds while I was sleeping,
And the vision that was planted in my brain
Still remains
Within the sound of silence.

In restless dreams I walked alone
Narrow streets of cobblestone,
'Neath the halo of a street lamp,
I turned my collar to the cold and damp
When my eyes were stabbed by the flash of a neon light
That split the night
And touched the sound of silence.

And in the naked light I saw
Ten thousand people, maybe more.
People talking without speaking,
People hearing without listening,
People writing songs that voices never share
And no one dared
Disturb the sound of silence.

"Fools," said I, "You do not know.
Silence like a cancer grows.
Hear my words that I might teach you.
Take my arms that I might reach you."
But my words like silent raindrops fell
And echoed in the wells of silence

And the people bowed and prayed
To the neon god they made.
And the sign flashed out its warning
In the words that it was forming.
And the sign said, "The words of the prophets are written on the subway walls
And tenement halls."
And whispered in the sounds of silence.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Merhaba eski dostum karanlık
Seninle tekrar konuşmaya geldim
Çünkü bir görüntü yavaşça sürünürken zihnimde
Tohumlarını bıraktı ben uyurken,
Ve beynime yerleşmiş olan bu görüntü
Hala sükunetin sesi içerisinde duruyor

Huzursuz rüyalarımın içinde, yürüdüm tek başıma
Dar kaldırımlı sokaklarda,
Sokak lambasından saçılan ışığın altında
Yakalarımı soğuk ve hüzne doğru döndürdüm
Geceyi bölen neon ışığından gelen flaş tarafından gözlerim yandığında
Ve sükunetin sesine dokunduğunda

Ve çıplak ışığın içinde gördüm,
On bin tane insan, belki de daha fazla
Sesini çıkarmadan konuşan insanlar
Duymadan dinlemeyen insanlar
Hiçbir sesin paylaşmadığı şarkılar yazan,
Ve kimse de cesarete edemiyor
Bölmeye sükunetin sesini

"Aptallar" dedim, "Bilmiyorsunuz,
Kanser gibi büyür suskunluk.
Duyun sözlerimi, size öğretebilecek olanları,
Alın kollarımı , size ulaşabilecek olanları."
Lakin sözlerim, sessiz yağmur damlalarının düşüşü gibiydi
Ve sükunetin kuyusunda yankılandı.

Ve insanlar eğildi ve dua etti,
Kendi yarattıkları bir neon tanrıya
Ve birden uyarısıyla birlikte ışıldadı işaret,
Şekillenen sözlerle
Ve işaret dedi ki "Peygamberlerin sözleri,
tünellerin duvarlarında ve sahipli binaların koridorlarında yazılı."
Ve sükunetin sesi eşliğiyle fısıldadı.

14 Aralık 2015 Pazartesi

Guilty Crown - βios Delta

Erinnerst du dich noch? Erinnerst du dich noch an dein
Wort, das du mir gegeben hast?
Erinnerst du dich noch? Erinnerst du dich noch an den Tag,
an dem du mir...?

Die Ruinenstadt ist immer noch schön
Ich warte lange Zeit auf deine Rückkehr
In der Hand ein Vergissmeinnicht

Regentropfen sind meine Tränen
Wind ist mein Atem und meine Erzählung
Zweige und Blätter sind meine Hände
Denn mein Körper ist in Wurzeln gehüllt
Wenn die Jahreszeit des Tauens kommt
Werde ich wach und singe ein Lied
Das Vergissmeinnicht, das du mir gegeben hast
Ist hierv


~~~~~~~


Hala hatırlıyor musun?
Bana verdiğin sözü, hatırlıyor musun?
Hala hatırlıyor musun?
O günü, hatırlıyor musun?

Yıkıntılar içindeki şehrimiz hala çok güzel
Geleceğin günü beklemekten başka bir şey yapmıyorum
Elimde “Beni Unutma” çiçeği ile birlikte

Yağmur damlaları benim gözyaşlarım
Rüzgar ise benim nefesim, hikayem
Dallar ve yapraklar ellerimden kayıyor
Çünkü tüm bedenim sarmaşıklarlan sarıldı

Eriyen mevsimler yaklaşırken
Uyanacağım ve şarkımı söleyeceğim
Bana verdiğin “Beni unutma” çiçeği ise

Hala burada…